Advert
Advert

Türkiye ile İngiltere’den geleceğin treni için ortaklık

Türkiye ile İngiltere arasında demiryolu sektörü alanında yeni bir iş birliği dönemi başlıyor. Düzenlenen forum kapsamında, Türkiye’de hidrojenle çalışan trenlerin üretilmesine yönelik bir yol haritası hazırlanması ve bu alanda ortak planlama yapılması amacıyla bir mutabakat zaptı imzalandı.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Türkiye ile İngiltere’den geleceğin treni için ortaklık
Advert
Mutabakat, iki ülkenin demiryolu alanındaki tüm ilgili kurum ve kuruluşlarını buluşturarak kalıcı bir iletişim mekanizması oluşturmayı hedefliyor. Bu çerçevede, hidrojenli tren üretimi için Türkiye özelinde bir strateji oluşturulacak ve ülkeler arası teknik temaslar sürdürülecek. İngiltere ile ortaklık güçleniyor İngiltere Ulaştırma Bakanlığı Demiryollarından Sorumlu Bakan Peter Hendy, Türkiye ile İngiltere arasındaki iş birliğinin giderek geliştiğini, karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm üretmek için adımlar attıklarını belirtti. İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Jill Morris de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TCDD’ye ve kendi ülkesindeki yetkili kurumlara teşekkürlerini iletti. Neden hidrojenli trenler? Dünya genelinde hidrojen yakıtlı tren projeleri hızla yayılıyor. Birleşik Krallık’ta eski bir Thameslink lokomotifinin tamamen hidrojenle çalışacak şekilde dönüştürülüp Warwickshire’da testlere başlaması bu alandaki en güncel örneklerden biri. Almanya, 2018’de ilk hidrojenli treni hizmete sokarak öncülük etmişti. Fransa ve ABD de benzer adımlar attı; Kaliforniya’da sıfır emisyonlu yolcu treni ZEMU yılın başında hizmet vermeye başladı. İngiltere ise 2040 itibarıyla dizel trenleri tamamen kaldırmayı planlıyor ve yeni hidrojenli tren prototiplerini deniyor. Fransa’da da bölgesel hatlar için verilen hidrojenli tren siparişlerinin 2025’te çalışmaya başlaması bekleniyor. Hidrojen mi elektrik mi? Elektrikle çalışan trenler, enerji şebekesine bağlı oldukları için elektrik üretiminin yöntemine göre dolaylı karbon salımı oluşturabiliyor. Ayrıca elektrikli hat için gerekli altyapı, direkler ve binlerce kilometrelik kablolama önemli yatırım gerektiriyor. Hidrojen ise daha yüksek enerji yoğunluğu, farklı motor teknolojilerinde kullanılabilirlik ve başlangıç yatırım maliyetlerinin daha düşük olması gibi avantajlar sunuyor. Bununla birlikte hidrojenin güvenli depolanması ve taşınması ise hâlâ ciddi teknik zorluklar barındırıyor. Birleşik Krallık’tan Antalya’ya yoğun talep Antalya, İngiltere pazarındaki istikrarlı artışını sürdürüyor ve yıl sonunda kente gelen İngiliz turist sayısında tüm zamanların rekorunun kırılması öngörülüyor. İngiltere, Rusya ve Almanya’nın ardından Antalya’ya en çok ziyaretçi gönderen üçüncü ülke konumunda. 2019’da 719 bin İngiliz turist ağırlayan kent, 2023’te 1 milyon 318 bin, 2024’te ise 1 milyon 574 bin İngiliz misafirle önemli bir artış kaydetti. Bu yılki hedef, geçen yılın da üzerine çıkarak yeni bir rekora ulaşmak. İngiltere pazarı yükselişini sürdürüyor AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, İngiltere’nin artık Türkiye ve özellikle Antalya için hızla yükselen bir turizm pazarı olduğunu vurguladı. 2019’dan bu yana İngiltere’nin Antalya’ya olan ilgisinin her yıl arttığını söyleyen Kavaloğlu, Birleşik Krallık genelinden yaklaşık 20 şehirden Antalya’ya doğrudan uçuş bulunmasının büyük avantaj sağladığını ifade etti. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Hakan Saatçioğlu da İngiliz turistlerin toplam ziyaretçi içindeki payının 2019’da yüzde 19 iken bugün yüzde 35’lere yükseldiğini belirtti Kaynak: ekonomim.com
begendim
0
Begendim
bayildim
0
Bayildim
komik
0
Komik
begenmedim
0
Begenmedim
uzgunum
0
Uzgunum
sinirlendim
0
Sinirlendim
Advert

Yorum Gönder

Yorumlar