Siz Kim Oluyorsunuz?

Milletin kaderini ilgilendiren meseleleri, millete rağmen saklayanlar… Sırtını oyunu aldığı halka değil, başka güçlere yaslayanlar… Kimin adına konuştuğunu bilmeyen ya da bilip de gizleyenler… Evet, bu soru size. Çünkü millete rağmen, milletten gizlediğiniz bilgiler eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Hele ki, ihanet şebekelerinin temsilcilerini “gizli” dediğiniz toplantılara aldıysanız… Bilin ki ihanet bulaşıcıdır. Hemencecik yayılır. Yabancı ajanslar detaylı haberler yapıyorsa, haklı olduğumuzun kanıtıdır. Yetkiyi Nereden Alıyorsunuz? Sahi, siz kim oluyorsunuz da milletin mukadderatıyla ilgili konuları milletten gizliyorsunuz? “Bizi partilerimiz aday gösterdi, millete sundu; millet de onayladı” mı diyorsunuz? Evet, 1982 Anayasası’ndaki siyasi partiler yasası buna göre işler. Ama bu düzenlemeleri, “bizim çocuklar” dediğiniz Amerikalıların gölgesinde hazırlayanların elinde, “onların çocuklarının çocukları” olmaktan kurtulamazsınız. Anlaşılan o ki, milletten korkuyorsunuz. Aranızda, milletin parasıyla sağladığı konforu sürdüren, millete parmak sallayan, bölünmeyi açıkça dillendiren ve milletin tepki vermeyeceğini sanan aklı evveller var. Ama tokat geldiğinde gerçeği öğrenecekler. Tek sorun, kaybedilecek zaman… Bölme Senfonisi Din üzerinden bölüyorlar, etnik köken üzerinden bölüyorlar, ideolojik ayrımlar üzerinden bölmeye çalışıyorlar. Ve ne yazık ki son aşamada, milliyetçi söylemi sahiplenen bazı kesimler bile bu senfonide yerini aldı. Ama bu millet bölünmeyecek. Çünkü artık her şey açıkça ortada. Kölesi olduğunuz efendilerinizi de onların stratejilerini de biliyoruz. Yol yakınken millete çıkın ve hakikati söyleyin: “Savaş kapımızda. Ekonomik ve sosyal politikalarımız bir savaşa hazırlık niteliğindedir. Birliğe ve dirliğe ihtiyacımız var. Devlet sırrı niteliğindeki konular, zamanı gelince açıklanacaktır.” Sızan Haberler, Sızmayan Gerçekler Sınır ötesindeki medya kuruluşları bile toplantı detaylarını konuşuyor. Demek ki içeriden birileri, efendilerinin gözüne girmek için haber sızdırıyor. Ama siz hâlâ millete tek kelime etmiyorsunuz. Bu, içinde bulunduğunuz oyunun büyüklüğünü göstermiyor mu? Devlet, milletin ihtiyaçlarını karşılamak üzere hukuka dayalı çalışan yapıdır. Hukuksuzluk üzerine inşa edilen bir devlet örgüsü, sonunda inşacılarını yutar. Bir “Molla Kasım” gelir, her şeyi düzeltir. Tehdit Sarmalı Türk devleti, hem içte hem dışta ciddi bir tehdit sarmalı içinde. Eğer ihanet şebekeleriyle ittifak ediyorsanız, “denize düşen yılana sarılmak” misali hareket ediyorsunuz. Ama unutmayın, yılan fıtratı gereği sokar. Milli mutabakat, yalnızca milletle yapılabilir. Milleti dışlayarak kuracağınız mutabakat, düşmanın tezgâhında av olmaktır. Tehlikeli Meşrulaştırma Narko-terör, etno-terör ve siyasal İslam ile harmanlanmış terör unsurlarının meclise girmesi, aklı başında herkesin bildiği üzere, millet lehine karar doğurmaz. Hele ki Katolik üniversitelerinden unvan almış bir meclis başkanının yönettiği komisyondan hayır çıkmaz. Millet ve milliyet karşıtı temsilcilerle kurulan bir komisyon, bize tek bir gerçeği gösterir: Bu milletin, yeni bir kurtuluş mücadelesine ihtiyacı vardır.