Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Ülkemiz, bölünme tehdidiyle karşı karşıya, halk ise her yeni güne giderek artan yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik ve çaresizlikle uyanıyor.
Ekonomik sıkıntıların yanında yaşanan depremler, seller, yangınlar ve sınırlarımızdan giriş yapan mülteci akınları Türk milletinin sabrını ciddi şekilde zorlamakta.Tüm bu olumsuzluklar, devletimizi “bekâ sorunu” ile karşı karşıya bırakıyor.
Sayın Özgür Özel, Musavvat Dervişoğlu, Mahmut Arıkan, Gültekin Uysal, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Ümit Özdağ, halkın güven arayışı ve geleceği için artık sorumluluk almak zorundadır. Elbette, halkın sükûnet içinde davranması ve akılcı hareket etmesi önemlidir.
Ancak bunun tek başına yeterli olmayacağını da biliyoruz. Türk milleti, uzun süredir yalnız ve korumasız bırakıldı.
Güvenebileceği bir ordu, adalet arayacağı bir hukuk sistemi ve haksızlığa karşı korunacağı bir emniyet gücü olmadan bu sorumlulukları tek başına taşımaya çalışmaktadır.
Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, geçmişte seslerini duyurabilmiş olsa da bugün yeterince etkili olamamaktadır. Bu nedenle çözüm, liderlerin ideolojilerini birkenara bırakıp Türkiye için ortak bir cephe oluşturmasında yatmaktadır.
Halkın beklediği tek şey güvendir. Yapılan anketlerde kararsız seçmenin yüksek oranı, bu güven beklentisinin en açık göstergesidir.
İçten ve dıştan yapılan dayatmalar bizi zayıflatabilir, ama bölmeye güçleri yetmez. Bugün liderler bir araya gelemezse, Türkiye Cumhuriyeti gelecek yıllarda zarar görecektir. Herkesin kendi başının çaresine bakmasına izin vermek yerine, liderler Türkiye Cephesi’ni bir an önce oluşturmalı ve birlikte mücadele etmelidirler.
Atalarımızdan emanet aldığımız laik Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve gelecek nesillere taşımak hepimizin görevidir.
Yorumlar