Sapanca’da öğretmene veli saldırısı: Eğitim-İş’ten “Artık yeter!” tepkisi
Sakarya’nın Sapanca ilçesinde görev yapan bir öğretmenin veli saldırısına uğraması, eğitim camiasında büyük tepki yarattı. Eğitim-İş Sendikası Sakarya Şubesi, yaşanan saldırıyı kınayarak, öğretmenlerin can güvenliği için acil önlem alınması çağrısında bulundu.
Yayınlanma Tarihi :
Eğitim-İş Sendikası, saldırıya uğrayan öğretmene yapılanların sadece bireysel değil, mesleğe yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı.
Eğitim-İş Sakarya Şubesi yaptığı açıklamada, öğretmenlerin okullarda can güvenliği olmadan çalışmaya zorlandığını belirtti. Açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır öğretmenleri değersizleştiren politikalarının şiddeti körüklediği ifade edildi.
Sendika tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Dün, Sapanca ilçemizin köklü okullarından Sapanca Anadolu Lisesindegörev yapan yıllarını mesleğine adamış binlerce öğrenci yetiştirmiş meslektaşımızbir veli tarafından çirkin birsaldırıya uğradı. Bu çirkin saldırıyıkınıyor ve mesleğimize yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz.Saldırıya uğrayan meslektaşımıza ve tüm eğitim camiasına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, sürecin yakın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz!Millî Eğitim Bakanlığıve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği, mesleğimizin itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir.Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.Bu ülkede okulda öğretmenler, hakarete uğruyor, darp ediliyor hatta öldürülüyor! Bu saldırıların arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. "Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür."Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur.Buradan Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyoruz;• Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin hakarete uğraması, darp edilmesi hattacan vermesi gerekiyor?• İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz?Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Her suç gibi bu suçun da azmettiricileri olduğunu biliyorve onları çok iyi tanıyoruz.-Daha önce defalarca yaşadığımız saldırılar gibi bu sonsaldırının de azmettiricileri; öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır.- Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamakta ısrar edenlerdir.- Bizleri hedef haline getirenler; her fırsatta emeğimizi küçümseyenler, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır. Bugün eğitim emekçilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması işte bunların eseridir.Bunun için atılması gereken ilk adım bu zihniyetin kökten değişmesidir.• Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliğisağlanmalıdır.• Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.• Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır.• Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır.• Özel ya da devlet okulu farketmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır.• Ahlak bekçiliğine soyunan RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz!Artık yeter, can korkusuyla çalışmak istemiyoruz.
Yorumlar