Sakaryaspor yönetimini tebrik etmek gerekiyor(!) Çünkü alınan kararlar gerçekten büyük cesaret istiyor.
Bu kadar sorunlu parçanın bir arada olduğu bir dönemde, teknik direktör seçimi kulübün kaderini belirleyecek kadar önemliydi. Ancak yapılan tercih, tartışmaları da beraberinde getirdi.
Serhat Sütlü… Başarılı olur ya da olmaz, bu ayrı bir konu. Fakat şunu net bir şekilde söylemeliyim: Sakaryaspor’un bu noktada böyle bir “deneme” yapma lüksü yoktu.
Şu an her şeyin kötü gittiği bir ortamdan bahsediyoruz. İstifalar yaşanmış, İrfan Buz ile yollar ayrılmış, transferlerde aksiyon gecikmiş, taraftar baskısı artmış…
Kısacası kaos hakim. Böyle bir tabloda tercih edilen isim, daha önce hiçbir profesyonel takım çalıştırmamış, oynatacağı oyun hakkında kimsenin net bir fikre sahip olmadığı Serhat Sütlü oldu. Bu kararın arkasındaki gerekçenin sadece “Sakaryalı olması ve düşük maliyeti” olmamasını umuyorum.
Bu takımın şu anda en büyük ihtiyacı, soyunma odasında kontrolü ele alacak, birlikteliği sağlayacak ve mevcut kadroyu en verimli şekilde kullanacak bir teknik direktördü. Bu kadar zor bir dönemde alınan risk gerçekten büyük.
Milli ara da Sakaryaspor için adeta heba edildi. Bir hafta boyunca somut bir gelişme yaşanmadı. Peki, teknik direktör adayları değerlendirilirken hangi kriterler göz önünde bulunduruldu? Hangi yeterlilikler arandı? Bu soruların cevabı hâlâ muamma.
Ve Wissam Ben Yedder Transferi…Evet, isim büyük. Dünya futboluna Sevilla ve Monaco formalarıyla damga vurmuş bir oyuncu. Kalitesi tartışılmaz. Ancak yaş faktörü ve İran Ligi’nin ondan ne kadar götürdüğü kocaman bir soru işareti.
Asıl tartışılması gereken nokta ise şu: Sakaryaspor’un hala çözmesi gereken orta saha, sağ kanat ve sağ bek gibi kritik eksikler varken üçüncü yabancı forvet transferi ne kadar doğru bir hamle?
Lukasz Zwoliński’nin performansını bile, hücum organizasyonlarımızdaki eksiklikler nedeniyle tam olarak değerlendiremediğimiz bir ortamda Ben Yedder transferi öncelik olmalı mıydı? Kanatlardan ve merkezden forvetlerimize pozisyon hazırlayamadığımız bir yapıda bu transfer sadece “isim getirisi” mi olacak, yoksa gerçek bir katkı mı? Açılan yabancı kontenjanı çok daha efektif kullanılabilirdi.
Sakaryaspor yönetimi, hoca tercihlerinden dolayı istifa haberleriyle gündeme gelirken, transfer politikası da fazlasıyla tartışılıyor. Tam da bu dönemde böylesine radikal ve cesaret gerektiren kararların alınması gerçekten takdire şayan(!)
Cesaret mi, yoksa riskin sınırlarını zorlayan bir kumar mı? Bunu zaman göstereceğiz…
Yorumlar