Bu ülkenin başına gelen sıradan bir “çürüme” değil.
Çürüme sessiz olur, bazen hoş kokular bile yayar.
Bugün yaşadığımız ise tefessüh.
İçten içe bozulma, mide bulandıran bir kokuşma.
İktidarın ihtirasıyla muhalefetin suskunluğu birleşince, belediyelerden meclise kadar bütün siyaset sahnesi bu kokuşmuş düzenin parçasına dönüştü.
Cumhuriyet’in kurucu mirası, artık kifayetsiz ellerde savruluyor.
Bir yaprak çürür; sessizce, kimseye dokunmadan.
Ama siyaset çürümüyor, kokuşuyor.
İktidar ve muhalefet, yağma sofralarında birbirlerini yerken topluma zehir saçıyorlar.
Sadece kendilerini değil, en basit ahlâkı, asgari namusu, hatta vatan sevgisini bile çürütüyorlar.
1984’te belediyelere şirket kurma imtiyazı verildi. Ardından 2002’de AKP, “bürokrasiyi azaltıyoruz” bahanesiyle ihale kanununu paramparça etti.
Bir ülkede ihale kanunu 200 kez değişir mi? Türkiye’de değişti.
Uluslararası raporlar “şeffaflık yok” diye haykırırken, muhalefet de gözlerini kapadı.
Çünkü sofrada onlara da yer vardı.
2024’te AKP sandıkta tokadı yiyince oyun bozuldu.
Saray düdüğü çaldı, CHP’li belediyeler didik didik edilmeye başlandı.
Başkanlar gözaltında, adliyelerde borsalar, kasalarda el değiştiren servetler…
CHP’nin kadroları, panikle çözülmeye başladı.
Saray artık tanklara, tüfeklere ihtiyaç duymuyor.
Birkaç yargıç ve savcıyla muhalefeti dizlerinin üzerine çökertiyor.
CHP’yi istemediği masalara oturtuyor, belediyelerini felce uğratıyor.
Peki muhalefet?
İmamoğlu, “ısrarcı değilim” diyerek geri çekiliyor.
Özgür Özel, “AKP çökecek” diye haykırıyor.
Ertesi gün CHP’li belediye başkanları gözaltına alınıyor.
Saray oynuyor, onlar figüranlık yapıyor.
Bugün Saray’ın hedefinde isimler değil; doğrudan CHP’nin kurucu kimliği var.
Çünkü biliyor: CHP yıkılmadan Cumhuriyet değerlerine açılan savaşta kesin zafer yok.
Ama bu sembolü temsil eden kadrolar kifayetsiz.
İşte asıl trajedi de burada.
Gündemar’ın Temmuz araştırması ibretlik: CHP seçmeninin yalnızca yüzde11’i “Terörsüz Türkiye” sürecine destek veriyor.
DEM’de bu oran yüzde 86, MHP’de Yüzde 45, AKP’de yüzde 35. Bu tablo tek şey söylüyor: Önderlik yok. Örgüt yok. Cesaret yok.
Bugün muhalefet, elindeki ahlaki ve psikolojik üstünlüğü kullanmazsa yarın çok geç olacak.
CHP ya radikal bir karşı hamleyle toparlanacak, ya da Saray’ın operasyonlarıyla lime lime dağılacak.
Çünkü mesele artık şahısların değil; Cumhuriyet’in kurucu mirasının savunulmasıdır.
O mirası savunamayan ellerde CHP’nin geleceği de bu halkın umudu da yoktur.
Yorumlar