“Fındığın her tanesi, Karadeniz üreticisinin alın teri ve sabrının hikayesini anlatıyor.”
“Fındık harmana geldiğinde sadece ürün değil, alın teri ve sabır da ortaya seriliyor.”
“Karadeniz’de fındık üreticiliği: Zorluklarla dolu bir mücadele, ama her tanesi değerli bir kazanç.”
Karadeniz’in bereketli topraklarında fındık üretmek, sadece tarım yapmak değil; sabır, planlama ve büyük bir emek işidir. Bahçede eğilip fındık toplamak, çuvala doldurmak ve traktörle harmana taşımak, her ton için ciddi bir fiziksel mücadeleyi gerektirir.
Üstelik bu mücadele, maliyetler, hava şartları ve psikolojik baskılarla birleştiğinde iş daha da zorlaşır. Fındık harmana geldiğinde, gözünüzde adeta para olarak görünür.
İşte o anlarda çalınma riski, ani bastıran yağmurlar ve patozcu saatlerinin belirsizliği, üreticinin en büyük stres kaynaklarıdır.
Bu nedenle beton harmanlar, altına serilen brandalar ve üstü koruma örtüleri, fındığı hem doğal afetlere karşı korur hem de üreticinin içini bir nebze rahatlatır.
Hatta geceleri harmanda yatmak, gözünüz gibi koruduğun ürünü güvence altına almanın vazgeçilmez yöntemlerinden biridir. Tabii fındık üreticiliği sadece zorluklardan ibaret değildir. Betonun güneşte ısınması ve yavaş soğuması, fındığın kaliteli şekilde kurumasını sağlar.
Üfleme motorları ve patoz makineleri, işçiliği azaltarak verimliliği artırır. Böylece emekler hem ev için hem de satış için ürüne dönüşür.
Karadeniz’in fındık üreticisi, doğayla, zamanla ve maliyetlerle mücadele eden bir emektardır.
Zorluklar büyük olsa da elde edilen tatmin ve ürünün değeri her damla alın terini hak eder. Çünkü fındığın her tanesi, sadece topraktan değil; sabır, planlama ve emekten doğar.
Yorumlar