Bodrum FK’dan “Nabza Göre Şerbet” tarifesi!

Türkiye’de futbol sadece sahada oynanmıyor, tribünde de adaletsiz bir rekabet var. Son örnek: Bodrum FK’nın bilet politikası. Türk futbolunun en büyük sorunlarından biri saha içinden çok saha dışından besleniyor. Tribünler… Daha doğrusu tribünlere biçilen fiyat politikaları. Bodrum FK’nın son dönemde uyguladığı bilet tarifesi, tam anlamıyla “nabza göre şerbet” örneği oldu. Trendyol 1. Lig’in 3. haftasında Sakaryaspor’u ağırlayan Bodrum FK, deplasman tribünü biletlerini 975 TL gibi dudak uçuklatan bir rakamdan satışa çıkarmıştı. Rakam o kadar yüksekti ki, geçen sezon Süper Lig’de Trabzonspor karşılaşması için belirlenen bilet fiyatıyla aynıydı! Yani bir 1. Lig maçına Süper Lig tarifesi… Elbette bu durum sosyal medyada büyük tepki topladı. Taraftarlar, Sakaryaspor'a uygulanan tarife için “1. Lig’de Süper Lig fiyatı olur mu?” diye sorarken, herhangi bir açıklama gelmedi. Ama asıl mesele 5. haftada ortaya çıktı. Rakip Adana Demirspor’du ve aynı Bodrum FK bu kez deplasman biletlerini 325 TL’den satışa sundu. Yani Sakaryaspor taraftarına Süper Lig muamelesi yapılırken, Adana Demirspor taraftarına “ekonomik paket” hazırlandı. Bodrum cephesi, Adana Demirspor bilet fiyatlarında gittiği indirim için yaptığı açıklamada gerekçe olarak “okulların açılmasını” gösterdi. Futbol tarihinde bilet fiyatlarını eğitim takvimine bağlayan ilk açıklamayı da böylece görmüş olduk. Şimdi soralım: Bu işin mantığı nedir? Rakibin adına göre fiyat mı belirleniyor? Taraftarın cüzdanına göre mi? Yoksa tamamen “kimden ne kadar alırsak kâr” hesabı mı? Futbolun ruhu, adalet ve eşitlikten beslenir. Taraftara gösterilen çifte standart, sadece bilet fiyatı meselesi değildir; futbola bakış açısının da özetidir. Bugün Sakaryaspor taraftarına 975 TL’yi reva gören bir anlayış, yarın başka bir rakip için çok daha farklı bir tarife çıkarabilir. Sonuç ortada: Bodrum FK, “nabza göre şerbet” misali fiyat politikasıyla güven değil, tepki topluyor. Taraftarın sesini kısmak için fiyatları şişirmek çözüm değildir. Çünkü unutulmamalı: Futbol sahada oynanır ama tribünde yaşar. Tribünü küstürdüğünüz an, oyunun da ruhunu kaybedersiniz.